içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Yabancıları Almanya’dan sürme planı

Sevgili dostlar,

 

TÜRKİYE'YE DAİR

     İlerde Almanya'nın göç tarihini yazacak olanlar, sanırım Correctiv'in geçen haftaki haberine önemli bir yer vereceklerdir.Benim de mensubu olmaktan gurur duyduğum araştırmacı gazetecilik ağı Correctiv, sağ popülist bir grubun, Almanya'daki göçmenleri kitleler halinde göçe zorlama hazırlığını ortaya çıkardı. Grup, Kasım'da Potsdam'da bir otelde buluşmuştu. Habere hazırlayanlardan öğrendiğim kadarıyla ekip, hem otelde bir oda ayırtmış hem de otelin önündeki, kameralarla donatılmış bir araçtan, toplantıya girip çıkanları saptamış. Bu arada kiralanan bir teknedeki teleobjektifli kameralar sayesinde, otelin önündeki gölden de çekim yapılmış. Bu arada otel içinden, hatta toplantı içinden de bilgi almışlar. Haberin oluşumuna, uzun zamandır neo-Nazi örgütlenmesini izleyen antifaşist grupların, Greenpeace gibi organizasyonların da katkı yaptığı anlaşılıyor. Haber geçen hafta, belgeler, fotoğraflar, videolarla yayınlandığında Almanya ayağa kalktı. Çünkü toplantıya, Almanya'da hızla büyüyen yabancı karşıtı partisi AfD'nin önde gelen isimleri önayak olmuştu. Habere göre toplantıda göçmenleri büyük kitleler halinde sınır dışı etmeye yönelik bir "master plan" tartışılmıştı. Sadece ilticacılar, oturum izni alanlar değil, "vatandaşlık hakkı kazandığı halde asimile olamamış yabancılar da geri gönderilmeli, hatta onlara destek olanlarla birlikte Afrika'ya sürülmeli"ydi.
     AfD'nin çok da tepki göstermediği haber, Alman siyasetinin tüm partilerinin ve Hükümet'in sert tepkisine yol açtı. Ayrıca göçmenler için bir alarm zili etkisi yarattı. Türkiyeli toplumda, bu "korkutan gelişme" karşısında AfD'nin anayasa karşıtı faaliyetlerini kararlı bir şekilde ele alma vaktinin geldiği uyarıları yapıldı. Irkçılık tehlikesiyle birlikte AfD'nin yasaklanması tartışması da yeniden gündeme geldi.
     Türkiye, anayasayı açıkça çiğneyen ve demokrasiye inanmadığını en baştan ilan eden bir parti ve liderine, halkın oyunu aldığı gerekçesiyle gözyumulmasının bedelini, demokrasisini kaybederek ödedi. Dileriz Almanya, benzer bir tehlikenin doğmasına izin vermez.

BİZE DAİR

     Önümüzdeki 10 günde Berlin'de iki etkinlikle karşınızda olacağız. İlki Gorki Tiyatrosu'ndaki "Hrant Dink anması..." 17 yıl önce katledilen meslektaşımızı, 7 yıldır bir sahne gösterisiyle anıyoruz. Hayatını, mücadelesini, katledilişini, sonraki hukuki süreci anlatmaya, anısını yaşatmaya çalışıyoruz.
     24 Ocak'ta ise yine Berlin'de #ÖZGÜRÜZ'ün 8. yaşgününü kutlayacağız. Türkiye'nin son dönem yaşadığı beyin göçüyle Almanya'ya gelen genç sanatçılardan üçü için hazırladığımız kısa filmleri gösterecek, onlarla söyleşiler yapıp sorunlarımızı paylaşacak, çözüm önerilerini tartışacağız. Biletler satışa çıktı. Bu buluşmaları aylık bazda düzenli olarak sürdürme ve #ÖZGÜRÜZ çevresinde bir "Radyo Kulübü" oluşturma niyetindeyiz. Berlin'deki dostları bekliyoruz.
         Hepinize iyi haftalar.

Can Dündar

Bu yazı 4740 defa okunmuştur.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum