içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

HDP mi, İmralı mı?

Sevgili dostlar,

 

Kürt sorununun birbiriyle bağlantılı iki boyutu var:
      Biri demokratikleşmeyle ilgili, diğeri barışla...
      Demokratikleşme, Meclis başta olmak üzere sivil siyasetin inşa etmesi gereken bir hedef; içinde temel haklar, temsil, birarada yaşam şartları gibi birçok unsur barındırıyor. Kürt halkını parlamentoda ağırlıkla temsil eden HDP'nin burada hayati bir rolü var.
       Barış ise, çatışmaların sonlandırılması, ateşkes, silahsızlanma gibi hedefleri içeriyor. Burada da PKK ve imralı olmazsa olmaz aktörler. Silahlar bir diyalog süreci sonucunda susacaksa, elbette öncelikle silahları tutanların anlaşması gerekiyor. Dünyanın bütün çatışmalı alanlarında olduğu gibi...  
      CHP lideri Kılıçdaroğlu, Günel Cantak'a verdiği söyleşide, "Kürt sorununu çözmek için meşru bir organa ihtiyacımız var" dedi ve HDP'yi adres gösterdi. HDP'nin eski EşBaşkanı Sezai Temelli ise attığı tweet'le Kılıçdaroğlu'nun uzattığı eli itip "Muhatap biz değiliz. Çözüm için İmralı ile görüşün" mesajı verdi. Sonradan bir açıklamayla düzeltmeye çalışsa da mesajı, açıkça HDP'nin rolünü "kolaylaştırıcı"lığa indirgiyor, partinin bugüne kadarki mücadelesini, iradesini küçültüyordu.      
      Kılıçdaroğlu'nun "Devlet, silahlı örgütle görüşmez" tezini yalanlayan onlarca örnek var dünyada; Türkiye dâhil birçok devlet, barış sürecini bu görüşmelerle sürdürdü. Buna rağmen, bugün askeri çözüm seçeneğine dönmüş bir iktidar karşısında muhalefet liderinin Meclis'i çözüm yeri, HDP'yi de çözümün muhatabı olarak göstermesi, hem CHP için bir ileri adım, hem Türkiye siyaseti için bir kazançtır. Bu adımı geri çevirmek, ne HDP'ye, ne Türkiye'ye yarar sağlar. Sanırım HDP içindeki benzer düşünce sahiplerinin itirazı, Temelli'yi ilk tweetini düzeltmek zorunda bıraktı.  HDP EşGenel Başkanı Mithat Sancar'ın "Adres Meclis'tir" açıklamasında da bu itirazı gördük.
      Zaman, düzelmeye başlayan yolları yokuşa sürme zamanı değil, yokuşlu yolları düze çıkarma zamanıdır.
 

 

 

Can Dündar

Bu yazı 10094 defa okunmuştur.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum